Moda haftası tasarımcıların her şeyi ortaya koyup, sınırlarını sonuna kadar zorladıkları bir hafta. Bu sene ikinci kez kendi tasarımlarım podyumdaydı… Moda ile dolu günler aynı zamanda heyecanlıydı da. Zaman zaman yoğunluktan paniğe kapıldığım anlar da oldu. İşte öyle anlarda insan hiçbir şeyi kaçırmayan bir yardımcıya ihtiyaç duyuyor. Neyse ki bu sene moda haftasında yalnız değildim…
Note 3, güçlü işlemcisi ve çoklu görev seçenekleriyle defilemin olduğu gün benim hızıma yetişebildi. Etrafımda olup biten her şeyi takip etmemi daha da iyisi kontrol altında tutmamı sağladı.
Not defteri bir tasarımcının olmazsa olmazıdır. Backstage yoğunluğunda bile aklıma gelen fikirleri hızlı ve kolayca not alabilmek büyük avantajdı. Defile notları, yeni projeler, tasarım için yeni materyalleri unutmadan S Note’a yazdım. S Pen’in performansından memnun kaldım. Şimdi yeni koleksiyon için çalışma zamanı…
Mailler, mesajlar, bildirim ve aramalar yoğunluk dinlemeden gelmeye devam etti tabii. Ben mankenlerin kıyafet hazırlıkları ve ayakkabılar arasında kaybolmuşken Samsung Galaxy Gear kolumdaydı, Note 3 ise çantamda. Gear ile; gelen mesajları okudum, aramalara cevap verdim, hatta fotoğraf bile çektim.
Mankenlerimi herkesten önce yine ben fotoğrafladım. Note 3’ün geniş ekranı ve 13 megapiksel kamerasını bir deneyen bir daha vazgeçemez. Video çekerken görüntüyü yavaşlatıp hızlandırmak bile benim elimde. Keyifli foto-video deneyimi buna denir.
Zaman geldi. “Kırılma Noktası” adını verdiğim koleksiyonumla defilede yerimi aldım. Koleksiyonumu hazırlarken lisede kullandığımız deney tüplerinin formu bana ilham vermişti. Keskin çizgiler, elbiselerimin detaylarında gizliydi.
Defile sonrası hem diğer defile videolarına göz attım, hem de çizimlerime devam ettim. Defilem ve moda haftası geride kaldı ama Note 3’ümde sakladıklarım hep benimle olacak.
Bir bumads advertorial içeriğidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz için Teşekkür Ederim